Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | stand apart v. | ayrı durmak | ||
The house stands apart from the others. Bu ev diğerlerinden ayrı duruyor. More Sentences |
||||
General | stand apart v. | kaçınmak | ||
General | stand apart v. | uzak durmak |
Inglés | Turco | |
---|---|---|
General | ||
General | can’t stand to be apart v. | ayrı kalmaya dayanamamak |
Phrasals | ||
Phrasals | stand apart (from someone or something) v. | (birinden/bir şeyden) uzak/ayrı durmak |
Phrasals | stand apart (from someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) uzağında durmak |
Phrasals | stand apart (from someone or something) v. | (birinden/bir şeyden) ayırt edilebilir olmak |
Phrasals | stand apart (from someone or something) v. | (birinden/bir şeyden) farklı olmak |